Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni'nde Beştepe'de yaptığı konuşmada, bu özel gecenin aynı zamanda Kadir Gecesi olduğunu hatırlattı. Erdoğan, İslam aleminin hürmetle karşıladığı bu önemli gecenin birçok hayra vesile olmasını diledi. "Kur'an-ı Kerim'in indirildiği, tan yerinin ağarıncaya dek esenlik dolduğu bin aydan daha faziletli Kadir Gecesi'nin milletimize, İslam dünyasına ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Bu mübarek gecenin, başta Gazze ve Filistin olmak üzere, Suriye, Lübnan, Yemen, Somali ve cezaevi dahi olsa zulüm ve soykırıma karşı direnç gösteren tüm mazlumlar için kurtuluş vesilesi olmasını, bunun yanı sıra daha fazla kardeşlik ve dayanışma, Müslümanlar arasında birlik sağlanmasına vesile olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, 19 Ocak tarihindeki ateşkes mutabakatını ihlal eden Siyonist hükümetin son zamanlarda Gazze'ye yönelik hava saldırılarını artırdığına dikkat çekti. Hedef alınan sağlık tesisleri ve sağlık çalışanlarının, savaşta bile dokunulmaz olması gereken alanlar olduğunu hatırlattı.
"KARDEŞ FİLİSTİN HALKINA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ"
Son zamanlarda, neredeyse tamamen yıkım halinde olan Gazze'nin ayakta kalmış son binalarının da ağır bombardıman altında yok edildiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
Batılı güçlerin sessizliği karşısında, her geçen gün daha da şımardıkça, İsrail yönetimi, Ramazan ayında da soykırım politikalarına devam ediyor. İsrail'in insanlık dışı saldırılarında, ne yazık ki çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 700'den fazla Filistinli can verdi, yüzlerce masum yaralandı. Tüm şehitlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar. Sizlerden Kadir Gecesi'nde yapacağınız dualarda Gazze'deki kardeşlerimizi unutmamanızı rica ediyorum. Rabbim, bu geceyi en güzel şekilde değerlendirmeniz için hepimize nasip etsin. Unutmayın ki biz sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olacağız. İnsani yardımlarımızla, diplomatik temaslarımızla ve adaletten yana olan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak, Filistin halkına gereken her türlü desteği vermekte kararlıyız. Gazze'deki zulmün ve soykırımın sona ermesi için elimizden gelen her şeyi yapmayı sürdüreceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bulunduğu bölge ve dünyanın diğer yerlerinde meydana gelen olayların etkilerinin her geçen gün arttığına dikkat çekti. 2. Dünya Savaşı sonrası oluşturulan küresel sistemin yeniden yapılandırılmasına işaret eden Erdoğan, "İnsanlığın ortak değerleri ve birikimleri giderek aşınmakta. Barış, huzur ve güvenliği sağlamak için kurulan uluslararası kurumlar, görevlerini yerine getiremiyor, bu durum insani trajedilerin derinleşmesine neden oluyor. Filistin'deki işgal ve soykırım son 1,5 yıl boyunca devam etmekte. Afrika'nın birçok ülkesinde açlık, susuzluk ve yoksulluk yıllardır sürmektedir" dedi.
Bugün, 60'tan fazla ülkede 280 milyon insanın akut gıda krizi ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Erdoğan, "Açlık içinde kıvranan, ölüm tehlikesi yaşayan 36 milyonun üzerinde insan var. Sistematik baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kalan, hakları ihlal edilen milyonlarca insan zor bir yaşam sürüyor. Coğrafyamıza baktığımızda, istikrarsızlık, çatışmalar ve kardeş kavgaları gözlemleniyor. Çözüm bekleyen derin krizlerle karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.
"BİR DUVARIN TUĞLALARI GİBİ KENETLENEMİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Buradan açık bir dille belirtmek istiyorum ki, bu olumsuz manzaranın ortaya çıkmasında, küresel güçlerin etkisi kadar, İslam dünyasındaki dağınıklığın ve ataletin de payı vardır. Kendi iç meselelerimizle meşgul olmaktan, dışarıdaki fırsatlara yeterince odaklanamıyoruz. Mezhep, köken ve kabile taassubu Müslümanların enerjisini tüketiyor, içten içe adeta yok ediyor. Dünyanın en genç nüfusuna sahip olmamıza rağmen, geleceğimiz olan gençleri kardeş kavgalara kurban veriyoruz. Emperyalistlerin bir asır evvel inşa ettikleri fitne duvarlarını, üzüntüyle belirtmeliyim ki bir türlü yıkamıyoruz. On dört asırdır her gün beş kez aynı kıbleye döndüğümüz halde, inancımızın yükümlülüklerini yerine getiremiyoruz. Bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenemiyoruz. İslam'ın evrensel kardeşlik mesajlarını hayata geçiremiyor, kaderimizin ortak olduğu bilincine varamadığımız için maalesef emperyalistlerin operasyonlarına açık hale geliyoruz.
"KARDEŞLİĞİMİZE SIMSIKI SARILMAK MECBURİYETİNDEYİZ"
Erdoğan, "Gelinen noktada bu gerçeği kabul etmeliyiz, bizi içeriden zayıflatan bu olumsuz duruma bir 'dur' demenin zamanı gelmiştir. Türk, Kürt, Arap, Fars, Asya ve Afrika halkları olarak, İslam alemi olarak, bir araya gelip vahdeti kuşanmalı, kardeşliğimize sıkı sıkı sarılmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Yaraların sarılması, dünya genelinde huzur ve adaletin sağlanması, mazlumların çektiği zorlukların sona ermesi isteniyorsa, birlik ve dayanışmanın pekiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Bunun için Peygamberimizin bizlere en büyük mirası olan Kur'an ve sünnetin ışığında yeni bir sayfa açmalıyız, aramızdaki anlaşmazlıkları bir an önce çözmeliyiz" dedi.
"ŞER ŞEBEKELERİ NE YAPARSA YAPSIN İSTİKBAL BİZİMDİR"
Erdoğan, "Bakın bunu tüm samimiyetimle ifade ediyorum, yakın zamanda dünyaya nizam veren, geçmişte İslam'ın ışığıyla dünyayı aydınlatan ve üç kıtada adalet, şefkat ve merhametine hâkim olan atalarımızın izinden gitmemiz, bizim için önemli bir başlangıç olacaktır" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına devam etti:
Kur'an yolunu takip eden, sünnet ve sireti zırh gibi giyen değerli gençlerimize, gelecekte daha adil bir dünya inşa edeceğinize yürekten inanıyorum. Medeniyet coğrafyamızdaki milyonlarca genç gibi, umuyorum ki biz Türkiye Yüzyılı’nda iyiliği ve adaleti yeniden inşa edeceğiz. Allah'ın izniyle, şer şebekeleri ne olursa olsun, geleceğimiz bizimdir. Gelecek, Kur'an ve sünnetin çizdiği yolda gidenlerindir. Gelecek, İslam'ın küresel kardeşlik mesajlarına kulak verenlerindir. Gelecek, bedel ödemekten kaçınmayan, hak ateşini benimseyenlerin, umudunu asla kaybetmeyenlerin, inançla, sabırla ve sarsılmaz bir imanla hak davasına sahip çıkanların olacaktır.
