Komisyon üyesi ve AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok, yangının 2025 standartlarına uygun olmadığını dile getirdi. Komisyonun asıl amacının yangının sebeplerini araştırmak ve önlenip önlenemeyeceğini belirlemek olduğunu ifade eden Altınok, "Bundan sonraki süreçte, insanların topluca yaşadığı yerler, oteller, hastaneler, yurtlar ve okullar gibi alanlarda benzer acıların yaşanmaması için nasıl tedbirler alabileceğimizi tartışıyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Ayşe Müberra Eresin, bu üzücü olay karşısında derin bir üzüntü hissettiğini belirterek, "Bu trajik olay sonrasında, ülkemizin her yıl 60 milyar dolardan fazla doğrudan gelir elde eden ve 1,5 milyon kişiye istihdam sağlayan turizm sektörümüzün zan altında kalmasını anlayamıyoruz. İşletmelerin yangın güvenliği adına yetersiz gösterilmek istenen algıyla mücadele etmekte zorluk çekiyoruz. Bu süreçte yaratılan olumsuz atmosfer, sektörümüz için büyük bir endişe kaynağıdır." dedi.
Kamuya açık tesislerin yangın alarm sistemlerinin itfaiyeye doğrudan bağlanması gerektiğini vurgulayan Eresin, "Bu şekilde, herhangi bir yangın ihbarının itfaiyeye hızlıca ulaşması sağlanmış olacağı için onay sürecine bağlı kalınmamış olur." ifadelerini kullandı.
Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Erkan Yağcı, yangının özellikle iç turizmi olumsuz etkilediğini belirterek, "İç pazarın bu olaydan etkisini oldukça fazla hissetiyoruz ve hissetmeye devam edeceğiz." dedi.
Otel denetimlerinde "yangın uygunluk belgesinin" belirli sürelerle verilmesi gerektiğini savunan Yağcı, süresi dolmadan denetimlerin yapılmasını ve belgenin yenilenmesini önerdi.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, kapsamlı ve sürdürülebilir bir denetim sisteminin oluşturulmadığı takdirde yangın güvenliği önlemlerinin kalıcılığının sağlanamayacağı konusunda uyarılarda bulundu.
Güvenlik önlemlerinin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve denetim süreçlerinin eksiksiz yürütülmesi gerektiğini dile getiren Narin, şu noktaları vurguladı:
"Yangın güvenliği denetimleri, yalnızca belge kontrolüyle sınırlı kalmamalı, tatbikatlar, ekipman uygunluğu ve tahliye prosedürlerinin etkinliği de kapsamlı bir şekilde değerlendirilmelidir. Güvenlik tedbirlerinin sürdürülebilirliği için denetim mekanizmalarının güçlenmesi ve sadece inşaat aşamasında değil, işletme süresince de düzenli olarak denetlenmesi gerekmektedir. Birçok gelişmiş ülkede yangın güvenliği yalnızca afet yönetimi açısından değil, aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak ele alınmaktadır. Turizm tesislerindeki yangın önleme ve müdahale sistemleri, diğer iş güvenliği uygulamalarıyla birlikte operasyon süreçlerinin doğal bir parçası haline getirilmiştir."
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkan Yardımcısı Hasan Eker, benzer yangın kazalarının önlenmesi için belirli standartların oluşturulması ve bu standartların yasalaşması gerektiğini ifade etti. Tek elden bir denetim mekanizmasının kurulmasının önemine dikkat çekti.
TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı Ferhat İlker Ünsever, Avrupa ülkelerinde oteller için yürütülen standartlar hakkında bilgiler paylaştı. Türkiye'deki turistik tesislerin birçok binanın güvenli olduğunu söyleyen Ünsever, "Ne yazık ki belirtmeliyim ki, eğer Kartalkaya'daki otele yabancı bir tur operatörünün müşterileri gidecek olsaydı bu trajedi yaşanmazdı." dedi.
Ünsever, yabancı turistlerin gideceği otellerin denetimine acentaların daha titiz bir şekilde yaklaştığını ve burada uygulanan kuralların oldukça sıkı olduğunu vurguladı.
TÜROB Başkanı Ayşe Müberra Eresin ise, Türkiye'deki mevzuatla ilgili bir sorun olmadığını, asıl problemin denetimden kaynaklandığını ifade etti.