Ziya Paşa'ya Göre Şairliğin Şartları « Bilgiustam
(Göçgün, 2001, s. 55) Ziya Paşa, şairliğin doğuştan gelen bir özellik olduğunu söyledikten sonra şairlik sürecine değinir. Ancak bunlar, şairliğin şartları olarak saydığı aslî özelliklerden değildir. Şiir yazarken şairin her tarz ve edasının laubâli olduğunu, mesken ettiği şehirde zamanın delilerini (kendisi gibi şiire yeni başlayanları) gördüğünü, fikrini kurtuluş yolu eyleyip ihtilap düştüğünü, ardından birtakım belalara “duçâr” olduğunu, dünyaya hür olarak geldiğini, ama şiirini belli kayıtlara koymak zorunda olduğunu, akidelere bağlanmadığını, altın ve gümüş için kimseye müdâra etmediğini rızkı ile kanaat ettiğini ifade eder. Gizle
Ziya Paşa Edebi Kişiliği, Eserleri, Vecizeleri Maddeler Halinde
Ziya Paşanın edebi kişiliğini, eserlerini, türlerini ve unutulmaz beyitlerini. ... ZİYA PAŞA’NIN UNUTULMAZ BEYİTLERİ Ziya Paşa maceralı bir hayat yaşamıştır. Sarayda görev yapmış; sadrazamlarla, padişahlarla sohbet etmiş; hükümetler değiştikçe gözden düşmüş, Yeni Osmanlılar Cemiyetine katılarak yurt dışına kaçmak zorunda kalmış, yurt dışında gazete çıkarıp hükümetin aleyhinde yazılar yazmış, hükümet değişince İstanbul’a gelip yüksek mevkilerde görevler üstlenmiştir. Gizle
Harabat Antolojisi | Ziya Paşa - Fihrist Kitap
Birincisi tabiat, yani şairliğin doğuştan gelen bir kabiliyet olduğu, ikincisi de nitelikli eğitimdir. Bu iki şartın birbirini desteklediğini ifade eden Ziya Paşa, yalnızca kabiliyetin yetmeyeceğini, iyi bir eğitimin de şart olduğunu söylemiştir. Bu eğitimin içinde eski şairleri okumanın da önemini vurgulamıştır. Şairin zihninin rahat olmasını ve herhangi bir geçim kaygısıyla dolu olmamasını savunan Ziya Paşa bu noktada Namık Kemal’in eleştirileriyle karşılaşır. Ziya Paşa’nın bu görüşü tam anlamıyla eski edebiyatı yansıtmaktadır. Oysa Namık Kemal’e göre yeni dönemde şair çalışmalı, geçimini kendi sağlamalıdır. Gizle
ZIYA
Bunu; Tevhîd-Münâcât, Na't ile Harâbât'ın tertip sebebi, Türk şiirinin durumu, şairliğin özellikleri ve şartlan, Anadolu şâirleri, İran şâirleri, Arab şâirleri gi bi bölümler izlemektedir. Burada Ziyâ Paşa, bazı yanlış. 5) "Harâbât” I. cild, İst 1291, H dld, İst 1292, m. dld, ÎSL1292, Malbaa-i Amire. Gizle
Ziya Paşa'nın Hayatı ve Edebi Kişiliği
Genel hatları ile Ziya Paşa ya da tam adıyla Abdülhamid Ziya Paşa, 1860 yılından sonra eserlerinden çok düşünceleri ile edebiyatımızın çağdaşlaşmasını. ... Ziya Paşa'nın Hayatı ve Edebi Kişiliği. 16 Kasım 2016 Yazar: Diba Bahadıroğlu. Ziya Paşa'nın Hayatı ve Edebi Kişiliği. Genel hatları ile Ziya Paşa ya da tam adıyla Abdülhamid Ziya Paşa, 1860 yılından sonra eserlerinden çok düşünceleri ile edebiyatımızın çağdaşlaşmasını sağlamıştır. Bu bakımdan hayatı en az edebi kişiliği kadar önemlidir. Bu yazımızda Ziya Paşa’nın önce hayatına sonra edebi kişiliğine bakıp düşüncelerinin edebiyatımızı nasıl şekillendirdiğine değineceğiz. Gizle
Ziya Paşa Hayatı Edebi Kişiliği ve Eserleri / Ziya Paşa Biyografisi
1825 yılında, İstanbul’da, Kandilli semtinde doğan Ziya Paşa, İlköğrenimine Kandilli Mahalle Mektebi’nde başlar; Metkeb-i Ulum-ı Edebiyye’de okur. Lalası olan İsmail Ağa ona halk şiirimizin zevkini verir. Onun sayesinde Aşık Ömer, Âşık Kerem, Âşık Garib ve Gevheri gibi halk şiirinin ustalarını öğreme imkanına kavuşur. Gizle
Bekir Oğuzbaşaran’a Göre “Şairlik” | SBA Edebiyat 2010
Şairlik¸ sonradan kazanılan bir hassa değil¸ bir Hak vergisidir.Şair olunmaz¸ şair doğulur. Şairlik¸ cahillikle hiç bağdaşmayan şeydir. (Ziya Paşa) Şairlik¸ söze şekil verme sanatında mâhirliktir. Şairlik¸ sonsuz bir arayış yolculuğu ve bu yolculuğu anlatıştır. Şairlik¸ başka hiçbir şaire¸ yazara¸ insana benzemeyiştir. Şairlik¸ Kaf dağındaki gizli hazinenin anahtarını buluştur. Gizle
Ziya Paşanın Şiir Anlayışı ve Edebi Kişiliği Nasıl Ele Alınabilir
Üstelik bu taklit sadece şiir üslubunda değil aynı zamanda fikir ve anlamda da devam etmistir. Ziya Paşa yukarıda adı geçen şairlerin ortaya koyduğu edebiyatı Osmanlı edebiyatı saymamaktadır. Onların yazılarına bakıldığında tek bir Türkçe kelime bulunmadığından bahseder.Devlet dairelerinde yazışma dili de neredeyse bu şekildedir. Şair bu durumdan şikâyet eder. Bunların bu asrın hatası olmadığını, Acem şivesini taklit sevdamızdan kaynaklandığını söyler. Ona göre bizim gerçek şiirimiz "avam(halk) şarkıları" ile "üçleme ve kayabaşı(çoban türküsü)" şiirleridir. Bu konuda da ısrar eder. Gizle
Ziya Paşa’nın ‘Devlet’ ve ‘Hürriyet’ Görüşü
Dr. Murtaza Korlaelçi’ye ve çalışmada yardımını esirgemeyen değerli dostum, ağabeyim İzzet Karatay’a da ayrıca teşekkürü bir borç bilirim. i. Ziya Paşa’Nın ‘Devlet’ ve ‘Hürriyet’ görüşü. Giriş . 1. Birinci bölüm. Ziya Paşa’Nın dönemi, hayatı, eserleri ve fikriyatı. 1. dönemi: türk modernleşmesi içinde tanzimat . 13. Gizle
Ziya Paşa - Diyar-ı Küfrü Gezdim | Edebi Medeniyet : Ebedi Medeniyet
Bu beyitte yer alan “Diyar-ı küfr” ifadesiyle Müslüman olmayan “Batı”, “mülk-i İslam” ifadesiyle “Osmanlı”nın durumu anlatılmak istenmiştir. Ziya Paşa, Avrupa’da bulunmuş bir sanatçıdır. Avrupa’ya gidince kendi ülkesiyle Batı dünyasını daha rahat karşılaştırma imkânı bulmuştur. 19 yüzyılda Osmanlı hemen tüm kurumlarıyla batma noktasına gelmiştir. Bu dönemde eski görkeminden çok uzaktır Osmanlı. Ziya Paşa, bunun üzüntüsüyle bu şiirini yazmıştır. Batı’yı “kâşâne”, İslam dünyasını temsil eden Doğu’yu ise “virâne” sözüyle aktarmıştır. Yani şair, Batı ülkelerinin ilerlemiş olduğunu, Osmanlı’nın ise yıkılmak üzere olduğunu, geriye gittiğini anlatmak istemiştir. Gizle